Suriye Lazkiye’de Katliam Tehdidi: Azınlıklar Hedef Tahtasında
  • UDİMED
  • Dünya
  • Suriye Lazkiye’de Katliam Tehdidi: Azınlıklar Hedef Tahtasında

Suriye Lazkiye’de Katliam Tehdidi: Azınlıklar Hedef Tahtasında

Lazkiye’deki Kanlı Çatışmalar: Azınlıklara Yönelik Katliam Haberler Gündemde Lazkiye halkının yanında durarak barış ve adalet için öncü bir rol üstlenebilir. Uluslararası toplum ise sözde kınamalarla yetinmek yerine, somut adımlar atmalı. Çünkü sessiz kalmak, Lazkiye’deki masum insanların çığlıklarını duymazdan gelmek ve insanlık vicdanına sırt çevirmektir.

ABONE OL
Mart 8, 2025 17:33
Suriye Lazkiye’de Katliam Tehdidi: Azınlıklar Hedef Tahtasında
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Lazkiye’deki İnsanlık Dramı: Azınlıklara Yapılan Katliam Haberlerle Gündemde!

Suriye’nin kuzeybatısında yer alan Lazkiye kenti, son günlerde artan çatışmalar ve sivillere yönelik sistematik saldırılarla bir kez daha dünya gündemine oturdu. Şam’daki geçici yönetim askerleri ile devrik Beşar Esad rejimine bağlı güçler arasındaki şiddetli çarpışmalar, masum sivilleri hedef alıyor ve özellikle azınlık topluluklarına yönelik katliam tehdidi, yeni bir insanlık trajedisinin habercisi olarak görülüyor. Etnik ve mezhepsel kimlikler üzerinden yürütülen bu vahşet, sadece bölgedeki gerilimi derinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda telafisi mümkün olmayan acılara yol açıyor. Türkiye ve uluslararası toplum, Lazkiye’de yaşanan bu drama sessiz kalamaz; acil ve etkili bir müdahale şart.

Lazkiye’de Neler Oluyor? Katliam Tehdidi Altındaki Azınlıklar

Lazkiye, Suriye’nin Akdeniz kıyısında stratejik bir konuma sahip ve çoğunlukla Alevi nüfusun yaşadığı bir bölge olarak biliniyor. Ancak son dönemde, şehirde kontrolü ele geçirmek isteyen güçler arasındaki çatışmalar, sivilleri doğrudan hedef haline getirdi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Aralık 2024’ten bu yana Lazkiye ve çevresinde 180’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini, yüzlercesinin ise yaralandığını rapor etti. Bu kayıpların büyük bir kısmı sivil; özellikle Alevi azınlık toplulukları, sistematik bir şekilde hedef alınıyor. Yerel kaynaklara göre, evler basılıyor, aileler zorla yerlerinden ediliyor, malları yağmalanıyor ve masum insanlar infaz ediliyor. Azınlıklara yapılan katliam haberleri, bölgeden gelen görüntüler ve tanıklıklar ile doğrulanıyor; bu durum, Lazkiye’nin bir “kan gölüne” dönme riskiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Çatışmaların temelinde, Şam’daki geçici yönetimin Lazkiye’yi tamamen kontrol altına alma çabası yatıyor. Esad rejiminin eski kalelerinden biri olan bu bölge, hem sembolik hem de stratejik açıdan kritik bir öneme sahip. Ancak bu güç mücadelesi, etnik ve mezhepsel ayrışmaları körükleyerek, azınlıklara yönelik bir soykırım tehlikesini ortaya çıkarıyor. Türkmenler, Kürtler ve diğer azınlık gruplar da dahil olmak üzere, Lazkiye’deki çeşitlilik, şimdi bir çatışma unsuru haline gelmiş durumda.

Türkiye’nin Rolü ve Endişeleri: Akrabalık Bağları Tehlikede

Lazkiye’de yaşanan insanlık dramı, Türkiye’yi hem insani hem de tarihi bağlar nedeniyle yakından ilgilendiriyor. Bölgedeki Alevi ve Türkmen topluluklarla güçlü akrabalık bağları bulunan Türk halkı, azınlıklara yapılan katliam haberlerinden büyük bir kaygı duyuyor. Suriye İç Savaşı’nın başlangıcından bu yana Türkiye, 3,6 milyondan fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaparak, savaşın en ağır yükünü çeken ülkelerden biri oldu. Şimdi ise Lazkiye’deki vahşet, Türkiye’yi bir kez daha sınava tabi tutuyor.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamalarda, Lazkiye’deki sivillere yönelik saldırıların “kabul edilemez” olduğu vurgulandı ve uluslararası topluma acil müdahale çağrısı yapıldı. Türkiye, geçmişte Suriye’deki çatışmalara barışçıl çözümler bulmak için Astana ve Cenevre süreçlerinde aktif rol almış, mültecilere kapılarını açarak insanlık dersi vermişti. Ancak Lazkiye’de artan katliam tehdidi, Türkiye’nin daha somut adımlar atmasını gerektiriyor. Diplomatik girişimlerin yanı sıra, insani yardım koridorlarının açılması ve güvenli bölgelerin oluşturulması gibi öneriler, uzmanlar tarafından sıkça dile getiriliyor.

Uluslararası Toplumun Yetersiz Tepkisi: Sessizlik Suça Ortaklık Mı?

Lazkiye’deki çatışmalar ve azınlıklara yönelik katliam haberleri, uluslararası toplumda da yankı buluyor; ancak somut bir tepki henüz ortaya konmadı. Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, 5 Mart 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, “Lazkiye’de sivillerin hedef alınması derin bir endişe kaynağıdır. Tüm tarafları uluslararası hukuka uymaya ve sivil kayıpları önlemeye çağırıyorum” dedi. Buna rağmen, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri arasında görüş ayrılıkları, etkili bir müdahalenin önünü tıkıyor.
Avrupa Birliği (AB) ise Lazkiye’deki duruma ilişkin “kınama” mesajları yayımlamakla yetindi. İnsan hakları örgütleri, uluslararası toplumun bu sessizliğini sert bir dille eleştiriyor. Amnesty International, “Lazkiye’de yaşananlar, insanlığa karşı suç teşkil ediyor. Dünya liderlerinin suskunluğu, bu vahşete dolaylı bir onay anlamına geliyor” açıklamasında bulundu. Azınlıklara yapılan katliam haberleri, sosyal medyada da geniş yankı bulurken, #LazkiyeKatliamı ve #SaveLatakia gibi etiketler, küresel bir farkındalık kampanyasına dönüşmüş durumda.

Tarihsel Perspektif: Kimlik Çatışmalarının Acı Bedeli

Tarih, kimlik temelli savaşların yıkıcı sonuçlarını defalarca gözler önüne serdi. 1990’lardaki Bosna Savaşı’nda Srebrenitsa Katliamı, Ruanda’da Tutsi ve Hutu grupları arasındaki soykırım, ve daha yakın bir örnek olarak Myanmar’daki Rohingya krizi, etnik ve mezhepsel çatışmaların ne denli korkunç sonuçlara yol açabileceğini kanıtlıyor. Lazkiye’de bugün yaşananlar, bu kara sayfalara bir yenisinin eklenme riskini taşıyor. Eğer acilen harekete geçilmezse, azınlıklara yapılan katliam haberleri, sadece bir haber başlığı olmaktan çıkıp, insanlık tarihindeki bir başka utanç vesikasına dönüşebilir.

Çözüm Önerileri: Barış ve Adalet İçin Ne Yapılmalı?

Lazkiye’deki insanlık dramını durdurmak için atılabilecek adımlar, hem yerel hem de küresel düzeyde koordinasyon gerektiriyor:

  1. Diplomatik Baskı: Türkiye, Rusya, İran ve ABD gibi Suriye’de etkili olan ülkelerle iş birliği yaparak, Lazkiye’deki taraflara ateşkes çağrısında bulunmalı.
  2. İnsani Yardım: BM öncülüğünde, Lazkiye’ye acil insani yardım koridorları açılmalı; gıda, ilaç ve barınma desteği sağlanmalı.
  3. Güvenli Bölgeler: Türkiye’nin önerdiği güvenli bölge modeli, Lazkiye’deki sivillerin korunması için hayata geçirilebilir.
  4. Uluslararası Soruşturma: Azınlıklara yapılan katliam haberleri, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından soruşturulmalı; sorumlular adalet önüne çıkarılmalı.
  5. Kamuoyu Baskısı: STK’lar, medya ve vatandaşlar, Lazkiye’deki drama dikkat çekerek, hükümetleri harekete geçmeye zorlamalı.

Sessiz Kalmak İnsanlık Vicdanına İhanettir

Lazkiye’de artan çatışmalar ve azınlıklara yapılan katliam haberleri, insanlık için bir sınav niteliğinde. Bu trajedi, sadece Suriye’nin değil, tüm dünyanın meselesi. Türkiye, hem komşusu hem de tarihsel bağları nedeniyle, Lazkiye halkının yanında durarak barış ve adalet için öncü bir rol üstlenebilir. Uluslararası toplum ise sözde kınamalarla yetinmek yerine, somut adımlar atmalı. Çünkü sessiz kalmak, Lazkiye’deki masum insanların çığlıklarını duymazdan gelmek ve insanlık vicdanına sırt çevirmektir.
Lazkiye’deki insanlık dramına dur demek için şimdi harekete geçme zamanı. Tarih, bu krize kayıtsız kalanları değil, çözüm için mücadele edenleri hatırlayacak.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.